
Ticaret hayatında en önemli rekabet faktörlerinden biri olan kredili satışların, toplam varlıklar içindeki payı her geçen gün artmaktadır. Ancak bu rekabet tekniği, ticarette satış hacmini artırırken bir yandan da alacaklara bağlanan fonun maliyet takibini de önemli kılmaktadır. Üstelik kredili satışlardan doğan alacakların tahsil edilememe riski, şirket sermayesinin korunması bakımından takibi gereken en önemli parametrelerden biridir.
Bu nedenle alacakların yönetilmesiyle, bir açıdan da işletmenin varlığının güvence altına alınması hedeflenmektedir.
Alacak Yönetimi Nedir?
Alacak yönetimi; işletme alacaklarının zamanında ve doğru tutarda tahsil edilebilmesinin güvence altına alınması, bu alacak-borç ile alakalı kişilerle yürütülecek çalışmalara yönelik faaliyetlerin bütününü ifade etmektedir.
İşletme faaliyetlerinin sağlıklı bir şekilde yürütülmesi başarılı bir satış politikasının yanı sıra doğru zaman ve tutarda alacakların tahsil edilmesiyle mümkündür. Keza tahsilâtı yapılamamış bir satış, satış değildir.
Satışın yapılmasından tahsilâtının gerçekleşmesine kadar geçen süreye alacak tahsil süresi denir.
Alacakların tahsil yeterliliğinin ve tahsilâtın kontrolü için yöneticilerin elinde bulunan iki araç;
Alacakların dönme çabukluğu( alacakların devir hızı),
Alacakların yaş çizelgesidir.
Alacak devir hızı, işletmenin alacaklarının bir mali dönem içerisinde müşterilerine sunduğu krediyi kaç defa tahsil edilme kabiliyetinde olduğunu gösterir. Alacak devir hızı oranı ne kadar çok yüksek çıkarsa işletmelerin alacaklarını o kadar çok sıklıkla tahsil ettiği ortaya çıkacaktır. Dolayısıyla işletme yönetimlerinin beklentileri bu ölçümün sonunda yüksek bir devir hızı oranı ile karşılaşmak olmalıdır.
Alacak Devir Hızı Oranı = Net Kredili Satışlar / Ortalama Ticari Alacaklar formülü ile hesaplanmaktadır.
Ticari alacak hesaplarının yaşlandırılması, müşteriye satış faturasının düzenlenmesinden itibaren oluşan bakiyelerin, gün bazında ve tutarına göre sıralandırılmasına cari yaşlandırma denir.
Cari yaşlandırma yöntemi ile işletmeler müşterilerinin tarafından ödenmemiş tutarları ve vadeleri, ödeme alışkanlıkları ve ticari davranışları hakkında bilgi sahibi olur. Bu sayede müşterilerini finansal açıdan da tanırlar.
Ekonomilerin durgunluk gösterdiği dönemlerde işletmeler, satışlarını artırabilmek için daha çok kredili satış yapma ve kredili satışlarda vadeyi uzatma gereği duyabilirler. Bu durum alacaklara bağlanan fon miktarını da artıracaktır. Ancak durgunluğun yaşandığı böyle bir dönemde;
Müşterilere tanınacak kredi limitleri,
Kredinin (vadenin) süresi,
Peşin satışları artırmak ve tahsilâtı hızlandırmak adına yapılacak nakit iskonto oranı ve iskontodan yararlandırma süresi,
Alacak senetlerinin rehini karşılığında bankalardan kullanılabilecek kredilerin faiz oranı,
Alacakların tahsil edilememe riskine karşı sigorta ettirilmesi ve prim tutarları,
Henüz tahsilâtı gerçekleşmeyecek satışlar üzerinden elde edilen kârların yaklaşık vergisel boyutu,
işletmeler için hayati önem taşıyacaktır.
Tüm bunlar düşünülerek yapılmış bir alacak tahsil politikasının uygulanmasında bile kredili satış yapan işletmeler açısından bakıldığında alacakların tahsil edilememe veya geç tahsil edilme riski her zaman bulunmaktadır.
Bu yönden bakıldığında ise alacak yönetimi tahsili gecikmiş alacaklara ilişkin tahsilât politikasının belirlenmesi sürecinden de oluşur. Politikayı belirlerken şu noktalara dikkat etmek gerekir.
Müşterilerin iyi izlenmesi,
Borçlulara vadeden önce hatırlatma yapılması,
Ödemesini geciktiren müşterilere
Hesap özeti gönderme,
Mektup, telefon, mail ile alacağın önce hatırlatılması, sonra istenmesi,
Tahsildar göndererek isteme,
Belli bir noktadan sonra dava ve takip yoluna başvurma,
Tahsil kabiliyeti şüpheli alacaklar için karşılık ayrılması,
Alınacak tedbirler olarak sıralanabilir.
Unutulmaması gereken bir diğer husus; enflasyonist ortamlarda maliyetler hızla artarken şirketlerin de alacaklarını aynı hızla tahsil etmesi gerekiyor.
Tabi ki tüm bunların yapılmasındaki tahsilât süreçleri yönetiminde çizginizin, saygınlık ve müşteri kaybetmeden tahsilât yapmak olduğu unutulmadan!
Not: Burada yer alan bilgi, yorum ve görüşler yatırım tavsiyesi niteliğinde değildir.