Geçmişten günümüze işletmelerin raflarında, depolarında miadı dolmuş, bozulup, çürüyüp, değerini yitirmiş, toplum ve halk sağlığı açısından zararlı hale gelen, süresi geçen malların (ürünlerin), vergi kanunları karşısındaki akıbetleri sorgulanmaktadır. Her şeyden önce değerleme işlemleri için takdir komisyonu kararına ihtiyaç olup olmadığı konusundaki karmaşa halen devam etmekte ve tartışılmaktadır.
Bu makalemizde değerini yitiren ve süresi geçen mallara ilişkin işlemlerin Vergi Kanunları karşısındaki durumuna cevap bulmaya çalışacağız. Faydalı olması ümidiyle…
“Son kullanma tarihi geçmiş veya bozuk olan ilaç, tıbbi malzeme, gıda, atık vb. emtianın insan sağlığına zararlı olabileceği ve acilen imha edilmesi mecburiyeti bulunan bu ürünlerin emsal bedellerinin takdir komisyonlarınca muayyen bir zamanda takdirinin mümkün olamayacağı hususları göz önüne alınarak; takdir komisyonuna başvurulmaksızın ilgili bakanlık veya yetkili kurum görevlilerinin de yer aldığı bir komisyon nezdinde tutanakla tespit edilmek suretiyle imha edilebilmesi Maliye Bakanlığınca benimsenmiş bir uygulamadır.” T.C.GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI MANİSA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü Tarih:07.07.2015 Sayı: 53445970-105(278-2013/27-24)-81 Özelge
Örnek verecek olursak; gıda maddelerinde imha edilmelerini gerektirecek şekilde bozulma meydana gelmişse “imha edilmesi mecburiyet gerektirdiğinden” belediyeye başvurarak yok edilmelerinin sağlanması yasal bir zorunluluktur. Belediyeden imha edildiğini gösteren evrak ile kayıtlara intikal ettirilerek gider yazılabilmektedir. Yani ayrıca bir takdir komisyonu kararına gerek yoktur.
“Diğer taraftan kullanım süresi geçen veya kullanılamayacak hale gelen gıda maddelerinin farklı bir ürünün üretim sürecine dâhil edilmeleri halinde, her ne kadar malın tamamen yok olması söz konusu değilse de;
- Malın düşük bedelle veya zararına satışının söz konusu olmaması,
- Malın tamamen farklı bir ürünün üretiminde girdi olarak kullanılmış olması,
nedeniyle zayi olan mal kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu mallar nedeniyle yüklenilen KDV indirim konusu yapılamayacağından, KDV beyannamesinin “İlave edilecek KDV” satırına yazılmak suretiyle düzeltilecektir.
113 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (E) bölümünde (KDV Genel Uygulama Tebliğinin (III/C-2.4) bölümünde), kullanım süresi geçen veya kullanılamayacak hale gelen malların zayi olan mal olarak değerlendirileceği, KDV Kanununun 30/c maddesine göre mükelleflerce bu malların iktisabında yüklenilen KDV’nin indirim konusu yapılmasının mümkün olmadığı ifade edilmiştir. (Kaynak T.C.GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI MANİSA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü Sayı: 53445970-105[278-2013/27-24]-81 Tarih: 07/07/2015 Özelge)
“Bilindiği üzere KDV sisteminde alış belgelerinde gösterilen verginin indirilmesi, bu malların satışı sırasında mala eklenen değerin vergilendirileceği düşüncesine dayanmaktadır.“
Bu bağlamda;
Malların Zayi Olması Sonucu Meydana Gelen Kayıplar:
- İmalatta kullanılmak için alınan ancak imalata girmeden eskime, bozulma, çürüme, çatlama vb. nedenlerle kullanılamaz hale gelen ve bu nedenle imalatta veya ambalajlamada kullanılabilme vasfını yitiren hammadde ve malzeme ile ambalaj maddeleri,
- Son kullanma tarihinin geçmesi, çeşitli kimyasallar içerdiğinin tespit edilmesi gibi nedenlerle kanunen tekrar satılması mümkün olmayan ve imha edilen bisküvi, çikolata, konserve gibi gıda ürünleri,
- Sağlık Bakanlığınca kullanımının yasaklanması nedeniyle imha edilen ilaçlar ile kullanım süresi içinde formül hatası bulunan, miadının dolması veya hasar görmesi nedeniyle kullanılamaz hale gelmiş, üretimden kalkmış, insan sağlığını tehdit eden ilaçlar,
- Hatalı dikim, renk farklılığı, leke ve benzeri nedenlerle ya da şirket politikası gereği satışı mümkün olmadığından imha edilen mallar,
- Kullanım ömrünü tamamladığı için imha edilen araç lastikleri için yüklenilen KDV indirim konusu yapılamayacaktır.
Malların Değerinin Düşmesi Sonucu Meydana Gelen Kayıplar:
Malın tamamen yok olmaması, ancak değerinde önemli derecede düşüklük meydana gelmesi halinde malın zayi olması hükümleri geçerli olmayacaktır. Bu durumda malların zayi olması değil, düşük bedelle veya zararına satışı söz konusu olacağından, bu malların iktisabı dolayısıyla yüklenilen KDV’nin indirim konusu yapılabileceği tabiidir.
Örneğin;
- Üretim esnasında renginde problem olan giyeceklerin,
- Yangın sonucu tamamen yok olmayan ve ekonomik değeri olan yedek parça ve malzemelerin daha düşük bir fiyatla satılması halinde, bunlar nedeniyle yüklenilen KDV’nin tamamı indirim konusu yapılabilecektir.
KISACA:
Buna göre, bozulan, çürüyen veya kullanım süresinin dolması ve insan sağlığı veya çevre açısından imha mecburiyeti bulunan ilaç, tıbbi malzeme, gıda, atık vb. ürünlerin gerek Takdir Komisyonu nezaretinde, gerekse Sağlık Bakanlığı, Belediye gibi resmi kurum yetkililerinin de yer aldığı bir komisyon nezaretinde((Takdir Komisyonu tarafından emsal bedel takdiri yapılmadan) imha edilmesi durumunda, bu tutanakların ibrazı şartıyla muhasebe kayıtlarına gider olarak intikal ettirilmesi de mümkün olabilecektir.
Bu ürünlerin KDV Kanunu’nun 30/c. maddesi kapsamında zayi olan mallar olarak değerlendirilmesi mümkün değildir ve malların alış vesikalarında gösterilen KDV nin indirim yapılması mümkündür.
Aynı şekilde bozulan fakat imhası gerekmeyen maddelerin düşük bedelle satılması halinde de bu durumun zayi sayılmamaktadır ve alış vesikalarında gösterilen KDV nin indirim yapılması mümkündür.
Ancak bozulan fakat insan sağlığı veya çevre açısından imha mecburiyeti bulunmayan ilaç, tıbbi malzeme, gıda, atık vb. düşük bedelle veya zararına satışının söz konusu olmaması veya tüketimini sakıncalı hale getirmeden tekrar üretim girdisi olarak kullanılmaması, (kısaca dönem sonunda stokta bulanması) isteğe bağlı olarak, ederi fiyatının takdir komisyonuna takdir ettirilmek suretiyle kaybedilen değer gider yazılabilecek ancak alış vesikalarında gösterilen KDV, KDV beyannamesinin “İlave edilecek KDV” satırına yazılmak suretiyle düzeltilecektir.”