Risk varlığımızı tehdit eden bir zarara, bir kayba, bir tehlikeye yol açabilecek herhangi olayın gerçekleşme olasılığıdır. Ancak risk alma ile riskli davranma arasında fark vardır. Bu fark tehlikeyi hesap etmek ile tehlikeyi önemsemek ve yok saymak arasındaki farktır.
Risk alma, tehlikenin varlığını kabul edip önemseyerek riski yönetebilme becerisidir. Bu nedenle riski değerlendirmeksizin, ‘körlemesine’ ve “hesapsızca” atılan adımları risk almak olarak değerlendiremeyiz.
Alınan risk gerek bireysel, gerekse kurumsal anlamda, alınan konuma uygun olarak gelişime de hizmet etmelidir. Gözü pek veya gözü kara bir şekilde tehlikeyi önemsemeyerek alınan risk alan kişiye zarar verebildiği gibi çevresine de zarar verebilmektedir.
Risk gelecekle ilintili olacağından doğal olarak alınma ve yönetilme aşaması da gelecekle ilintili olacaktır. Dolayısıyla karar noktası da aslında planın bir parçasıdır
Karar verme, alınan riskin amaca ulaşmada ortaya çıkabilecek engelleri yok etmek veya en aza indirebilmek için birtakım önlemler alınması evrelerini kapsamaktadır. Diğer bir ifadeyle; olumsuz koşulları ortadan kaldırmak ve yerine olumlu olanlarını bulmak hususunda, çeşitli alternatifler arasından seçim ve tercih yapmaktır. Ancak öncelikle yapılması gereken riski tanımlamaktır.
Bunun için riskli olduğu düşünülen olay mercek altına alınır. Risk teşhis edilir. Alınacak riske ait değişkenler veya göz ardı edilebilecek konular derinlemesine incelenir. Geleceğe ait karşılaşılabilecek en iyi, en kötü senaryolar geliştirilir ve bu senaryolara ilişkin hareket tarzları belirlenerek belirsizlik azaltılmaya çalışılır.
Risk tanımlandıktan sonra karar verebilmek adına, en iyi nasıl yönetileceğine ilişkin risk değerlemesi yapılır. Risk değerlendirmesi, risklerin değerinin yani olası etkilerinin ve risklerin meydana gelme olasılığının hesaplanması, ortaya konulmasıdır.
Riskin etkisi ve meydana gelme olasılığı hesaplandıktan sonra, etkisinin ne kadar tolere edilebileceği üzerinde çalışmalar yapılarak kabul edilebilir risk tutarı belinlenmelidir. Kabul edilebilir risk, hedeflenen amacın faydası ve gelişime sağlayacağı katkının büyüklüğüne ve benzeri özelliklerine göre değişebilir.
Kabul edilebilir riskin yönetilme aşamasına gelindiğinde, riski kabullenmek, önlemek veya azaltmak ya da bu riskten tamamen kaçınmak arasında seçim yapılmalıdır. Riskin değerlendirilip, yönetilmesi en uygun kontrol faaliyetlerinin seçilmesinde kilit bir rol oynar.
Kontrol faaliyetleri önleyici kontroller ve tespit edici kontroller olmak üzere iki aşamada düşünülebilir.
Önleyici Kontroller: Sorunların ortaya çıkmasını engelleyen, meydana gelmesi istenmeyen olayın oluşumunu engellemek için planlanan kontrollerdir.
Tespit Edici Kontroller: İstenmeyen olayların meydana gelmesi durumunda sorunların ortaya çıkarılmasını sağlayan kontrollerdir. Bir takım düzeltici faaliyetlerin hızla işleme konulmasını kapsayan faaliyetlerdir.
Risk yönetimi, beklenmeyen kayıpların en düşük maliyetle kontrol altına alınması için gerekli kaynakların ve faaliyetlerinin planlanmasını da gerektirecektir. Bu nedenle alternatif risk düzeltme araçlarının belirlenmesi, aralarından bir seçim yapılması, seçilen alternatiflerin uygulanması ve organizasyonunu da kapsamaktadır.
Mümkün olan en iyi alternatifin seçiminde risk derecesi, ekonomik olması, zamanlama ve kullanılacak kaynakların sınırlanması önem arz edecektir. En nihayetinde her alternatif bir dizi sonuçlar ortaya çıkaracaktır. En temel sorun seçilen alternatiflerin uygulanması konusunda neyin, ne şekilde kontrol edileceği noktasında yaşanacaktır. Risk ölçüm ve yönetimini iyileştirme süreçlerinde doğru ve hızlı kararların alınması, sürecin etkinliğinde önemli bir rol oynayacaktır.
Tüm bu anlatılanlar ışığında;
Eğer almanız gereken risk, getiriyi gölgede bırakıyorsa, o işe girmeyin.
Riski genellemek yerine, karmaşık yapısını anlayıp, girişimci olarak ne tür risklerin akıllıca olduğunu saptamayı unutmayın.
Yapılması gereken şeyin, riskin olduğunu görebilmek ve sahip olunan kaynakların elverdiği ölçüde riske karşı önlem almak olduğunu unutmayın.
Sizi alıkoyan risk alma korkunuzsa, riskleri tanımak ve kendinizi riske alıştırmak için çok çalışın. Yine de bilin ki, risk olmadan, girişim olmaz.
İnsan beyni davranışların ve duyguların kontrolünü sağlayarak, insan hayatını korumaya yönelik çalışır. Risk, korkuyu doğurur. Korku kendimizi korumayı sağlayan duygulardan biri olarak davranışımızı belirler. Korku nedeni ile davranışlarımız değişebileceği gibi, bazen yapmamız gerekeni yapmayarak korkuyla mücadele ediyor olabiliriz.
En nihayetinde insanlık gelişimini riski göze alıp (gerekenleri yaptıktan sonra) sonuçta başarılı da olsalar başarısız da olsalar, risk alabilenlere borçludur. Tarihte anlatıyor ki, ülkeler bağımsızlıklarını, o bağımsızlığın kazanılması için risk alan liderlere borçludur. Diğer ifade ile insanlık demokrasinin, insan hak ve özgürlüklerinin gelişmesini risk alabilen insanlara borçludur.
Yine gelişim için, başarmak için, daha iyi ve büyük sonuçlar elde etmek için risklerin göze alınması kaçınılmazdır.
Not: Burada yer alan bilgi, yorum ve görüşler yatırım tavsiyesi niteliğinde değildir.