Serbest muhasebeci mali müşavirlik, vatana ve millete hizmet konusunda belki de en kutsal mesleklerden biri olup, zorlu ve uzun süreçli eğitimiyle, mesleki şartlarıyla en stresli meslekler sıralamasında ipi her zaman en önde göğüslemeye sürekli adaydır ve öyle olmaya da devam edecek gibi görünmektedir.
Pandemi sürecinde her türlü zorluğa, sokağa çıkma kısıtlamalarına rağmen (meslek mensupları) canları pahasına da olsa evde kalmamışlar, ülke ekonomisinin ayakta kalabilmesi adına, kamunun ihtiyacı olan finansmanı yani vergi gelirlerinin tahakkuk ve tahsilâtında çok önemli bir kamusal görevi başarıyla yerine getirmişlerdir. Buna ilaveten pandemiden etkilenen esnaf, sanayici ve iş insanlarına hükümet tarafından sağlanan tüm devlet destekleri ve yardımları büyük bir özveri, büyük bir fedakârlık ile takip ederek (sonuçlandırılmasına) büyük katkı sağlamışlardır.
Evet, tüm bunlara rağmen çoğu kimse, aslında en az bir doktor kadar hatta belki de daha fazla okuyarak ve emek harcayarak mali müşavir olunduğunu bilmez, nedense merak da etmez. Hatta çoğu kişi mali müşavirin ne yaptığını bilmez bile. Hiç kimsenin mali idarenin teknik alt yapısının yetersizliği sebebiyle stres çektiğinden haberi bile olmaz.
Hemen herkes, muhasebe ücreti konuşulacağı zaman, sadece fatura işlediğini düşünür, beyanname yaptığını bilir ve kabul eder. Ayrıca herhangi bir konuda fikir almak gerektiğinde avukatın vermesi gereken cevabı bekler, yeni doğan çocuğuna nüfus kâğıdını nasıl çıkaracağını sorar, emlak beyanını vermesini bekler, kredi bulması için beklenti içine girer.
Gelin hep birlikte muhasebe ücretleri konusunda ortalıkta konuşulan kelimelere de bir bakalım:
"Piyasadaki muhasebe ücretleri ne kadar oldu? Sen muhasebeciye ne ödüyorsun? Aylık muhasebe ücreti ne kadar? Komşunun muhasebecisi şu kadar alıyormuş. Mali müşavir aylık ne kadar kazanır? Mali müşavire şirketlerde ne kadar maaş veriliyor?" Eminim bu ve benzeri klasik ifadelerden hepiniz yorulmuşsunuzdur.
Gelin yine hep birlikte zaman zaman çıkartılan vergi aflarının mükellefler için büyük avantajlar sağlamasına rağmen, mesleği ise itibarsızlaştırmasına hiç değinmeden; bunca teknik donanıma ve tecrübeye bakıldığında serbest muhasebeciler ne kadar çalışır buna karşılık ne kazanır bir hatırlayalım.
SMMM’ler, günlük işlerini tamamlayabilmek için, normal çalışma saatlerinden çok daha fazla çalışmak zorunda kalırlar ama bunun için mesai ücreti almazlar, üstelik (maalesef) tahsilât sorunu yaşarlar (iyi tarafından bakmak suretiyle) çoğu kez geçinebilmek adına meslek elemanları arasında haksız rekabet yaşanır, kanun, tüzük ve yönetmelik gibi yasal düzenlemelerin anlaşılır olmaktan uzak olması sebebiyle hayatlarının her anı araştırmakla geçer.
Tüm bu emeklerine karşılık alacakları ücretlerini korumak adına müşterileriyle sözleşme yaparlar. Zira müşterilerle yapılan sözleşmelerde, sözleşme hükümleri gereği ücretin ödenmemesi haklı nedenle fesih sebebi sayılmaktadır. Ücretlerin yasal yollarla tahsili cihetinde sözleşmelerin varlığı, özellikle talep ve ispat açısından oldukça önemli olmasına rağmen acaba kaç meslek mensubu bu yola başvurmaktadır?
“Yoksa tüm bu stresin içinde A….dan bulsun hakkımı h…etmiyorum diyerek alacağından vazgeçip, kurtuldum ya şu müş……… den." diyerek dönem zararı mı yazmaktadır?
Takdir sizin…
Tekrar hatırlatmakta fayda olacağı kanaatiyle;
Son söz;
“Yetki ve mevzuat karmaşası içinde, muhasebe camiasının fikri alınmaksızın, uygulamadan uzak ve meslektaşların katılımından yoksun biçimde çıkarılan her yeni mevzuat şüphesiz ki muhasebede kaos, vergide kaos, beyanda kaos yaratacaktır.”
Özkan ÇİNAR
Smmm/Yön. Danışmanı/Eğitmen