top of page

Yazı Mı Tura Mı


Bu makaleye başlamadan evvel yazı tura üzerine yazı yazmanın bu kadar zor olduğunu bilmiyordum.

Herkesin hayatta en az bir kere denemeyi düşündüğü özellikle de bir karara varmak zorunda olduğumuz zamanlarda aklımıza ilk gelen ve çok popüler olan bir tekniktir.Yazı tura.

Sadece merak etmiştim. Neden yazı veya neden tura.

Meğer bizdeki yazı turanın ilk kullanıldığı yıllarda adı 'Yazı tuğra' imiş. Nedeni Osmanlı padişahlarının imza yerine kendi tuğra işaretlerini, bastırdıkları paraların üstünde kullanmak istemeleriymiş. Bu kelime geçen zaman içerisinde  'tuğra' dan 'tura' ya evirilmiş. Bizlere gelene kadar da de yazı tura olarak adlandırılmış.

Tarihte alınan kararlara yüzeysel bakıldığında sanki birçok kararın yazı tura ile alındığı izlenimi edinilmektedir. Bunun nedenlerinden birisi de çoğu zamanda karar vericilerin yetersizliği veya günü kurtarma amaçlı kararları olabilmektedir. Konuyla ilgili vergi mevzuatı ve iş dünyasındaki bazı örnekler de tarihe geçecek niteliktedir. Şirket yönetimlerinin, hem kendileri, hem çalışanları, hem de kurumları hakkında aldığı bazı kararlarda; “yahu bu kararı yazı tura ile mi aldılar?” Sorusunu akla getiriyor.

Geçmiş zamanlarda politika geliştirme sürecinde karar vericiler “verilerin sınırlı olması “ sebebiyle politikalarını yazı tura (deneme-yanılma) gibi deneylerle belirleyebildikleri gibi, duygularıyla da karar verebilmekteydiler. Çoğu zaman bu yazı turaların, atıldığı andaki kör bir (siyasi) inat uğruna insanların ve toplumların kaderini değiştirdiği de görülmüştür.

Ancak günümüz dünyasında kararlar önce “veriler ışığında” verilmek zorundadırlar. Teorik fizikçi Einstein ‘ın dediği gibi  “aynı şeyi tekrar  tekrar yaparak farklı sonuçlar beklemek nereye kadar.”Kaldı ki, gelecek madeni bir paranın havada dönmesi ile değil, verinin paraya dönüşmesi ile kuruluyor.”

Bilimsel çalışmalardan faydalanma konusuna özen göstermeyen toplumlarda politik kararlar her seçim sonrasında değiştiriliyor. Üstelik bu ister mevcut hükümetler tekrar başa gelsin, isterse de muhalefet başa gelsin durum değişmiyor.

”Ben adamı gözünden tanırım” mantığıyla insanlara görev vermek, liyakatten uzak, işinin ehli olmayan insanlarla toplumları yönetmeye çalışmamın sermayeyi kediye yüklemekle eş anlamlı olduğu hemen herkes tarafından bilinir.

Toplumlar, kurumlar ancak bilimsel veriler ışığında, görev alanlarına uygun insanları yerleştirebildiklerinde geleceğini garanti altına almış olurlar. Aksi takdirde şu an mevcut (küresel) finansal ortamda geleceğin, yazı-tura ile belirlenmesiyle ekonomik belirsizlik arasında hiç fark yoktur. Bugünün dünyasının sertliği ve acımasızlığı içinde toplumların kaderlerini değiştirecek kararların, paranın havada parende atması gibi veya Nasreddin Hoca’nın ya tutarsa mantığıyla göle maya çalması gibi belirlenemez, belirlenmemeli…

İlaveten bilindiği üzere paranın YAZI veya TURA gelme olasılığı aslında eşit olmalıdır. Ancak paranın bir tarafının biraz daha kirli olması bu olasılığı değiştirebiliyor. Başta fark edilmeyen bu tip küçük farklılıklar durumu etkileyebiliyor. Olasılıklar bazen %50 değil, %51 oluyor. Diğer bir ifadeyle yönetimler politikalarını yazı-tura gibi rastlantısal yöntemlerle belirlediğinde sonuç beklentilere göre olmayabiliyor.

Aslında yazı tura atmak; “bu konuda sonuca ulaşamadık biraz da, “hadi artık” yeter anlamına da gelebiliyor.

Tüm bunlara rağmen yine de, her insanın hayatında yazı tura attığı bir konu mutlaka var olduğu gerçeğiyle,

Son söz;

Türk futbolu ve Galatasaray'ın efsane isimlerinden "Taçsız Kral" lakaplı Metin Oktay, maçlarda hakemin, kale seçimi için yaptığı “yazı-tura” atışlarında her zaman “Tura” demiş ve bunu şöyle açıklamış:

“Yazı-tura atıldığında ben hep ‘Tura' derim. Varsın gelmesin. Benim tek derdim Mustafa Kemal Atatürk'ün yüzü yere gelmesin.”

 

 

Not: Burada yer alan bilgi, yorum ve görüşler yatırım tavsiyesi niteliğinde değildir.

3 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page