Ayni yardım, işverenler tarafından çalışanlarına doğrudan maddi (para) olarak değil de “mal veya hizmet olarak verilen” anlamına gelmektedir. Genellikle şirket ile çalışanlar arasında güçlü bağlar kurmak aynı zamanda çalışanların moral ve motivasyonunu artırmak adına kişisel ihtiyaçların karşılanması için verilmektedir.
Ülkemizde, özellikle de ramazan döneminde sıklıkla rastladığımız gıda yardımı olduğu gibi, giyim veya herhangi bir ihtiyacı kapsamında, mal tabir edilen yardımlar olarak karşımıza çıkmaktadır.
Özetle; yardımın nakit yerine mal veya hizmet ile karşılanması durumu, ayni yardımı ifade etmektedir.
Yapılan yardımın ayni yardım kapsamında olup olmaması, işçinin ücret bordrosuna dâhil edilmesiyle birlikte SGK primi, gelir vergisi ve damga vergisi kesintisine tabi olup olmaması açısından önem arz etmektedir. Öyle ki bazı yardımların nakit olmasa da kolay nakde çevrilebilir olması o yardımı ayni yardım olmaktan çıkarabilmektedir.
GVK’nın 63 üncü maddesinin birinci fıkrasında, ücretin gerçek safi değerinin, işveren tarafından verilen para ve ayınlarla sağlanan menfaatler toplamından kanunda sayılan indirimler yapıldıktan sonra kalan miktar olduğu belirtilirken,
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun “Prime esas kazançlar” başlıklı 80 inci maddesine göre, “Hizmet akdi uyarınca bir veya birden fazla işveren tarafından” çalıştırılan sigortalıların prime esas kazançlarının hesabında;
- Hak edilen ücretlerin,
- Prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaktan o ay içinde yapılan ödemelerin ve işverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen tutarların,
- İdare veya yargı mercilerince verilen karar gereğince yukarıdaki (1) ve (2) numarada yer alan kazançlar niteliğinde olmak üzere sigortalılara o ay içinde yapılan ödemelerin,
brüt toplamı esas alınacağı,
Ancak;
ayni yardımlar,
ölüm, doğum ve evlenme yardımları, görev yollukları, seyyar görev tazminatı, kıdem tazminatı, iş sonu tazminatı veya kıdem tazminatı mahiyetindeki toplu ödeme, keşif ücreti, ihbar ve kasa tazminatları,
Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından tutarları yıllar itibarıyla belirlenecek yemek, çocuk ve aile zamları,
işverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen ve aylık toplamı asgari ücretin % 30'unu geçmeyen özel sağlık sigortası primi ve bireysel emeklilik katkı payları tutarları,
Üzerinden prim hesaplanmayacağı hükme bağlanmıştır.
Dolayısı ile 5510 sayılı kanunda bu istisnalar dışında her ne adla yapılırsa yapılsın tüm ödemeler ile ayni yardım yerine geçmek üzere yapılan nakdi ödemeler, prime esas kazanca tabi tutulurken, Gelir Vergisi Kanunu'nun 61'inci maddesi de para ile (nakit) ödeme dışında “ayın” şeklinde yapılan ödemelerin de ücret olduğu açıkça belirtilmiştir.
Keza; işverenler tarafından çalıştırdıkları hizmet erbaplarına ayın (mal) olarak yapılan ücret ödemeleri, ücret kapsamında değerlendirildiği için, aynen nakit olarak yapılan ücret ödemelerinde olduğu gibi aylık ücret matrahına dâhil edilmesi ve ücret bordrosuna yansıtılıp, üzerinden gelir vergisi tevkifatıyla ile birlikte damga vergisi kesintisinin de yapılması gerekmektedir.
Ancak yukarıda bahsettiğimiz gibi bazı yardımların nakit olmasa da kolay nakde çevrilebilir olması o yardımı ayni yardım olmaktan çıkarabildiği gibi kanun ve kurumlar arasında da farklı yorumlanabilmektedir..
“5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile ilgili olarak yukarıda belirtilen hükümler yorumlandığında işveren tarafından işçiye verilen hediye çekinin ayni bir sosyal yardım mahiyetinde olduğundan dolayı prime esas kazanca dâhil edilmemesi gerektiği sonucu ortaya çıkarken, işçiye verilen hediye çekinin işyerinin anlaşmalı olduğu yer dışında para gibi başka yerlerde de kullanılabilmesi halinde durum farklılaşacak ve söz konusu hediye çekinin bu kez prime esas kazanca dâhil edilmesi gerekecektir.
Konuyla ilgili olarak Yargıtay 21. Hukuk Dairesi verilen bir kararda; ayni yardımların özellik gösterdiği, ayni yardımların, sosyal veya kişisel bir ihtiyacın karşılanması yolunda yapıldığı, yardımın ayni veya para olarak yapılmasının öneminin bulunmamakta olduğu, örneğin işverenin sigortalılarına dağıttığı elbise, ayakkabı, sigortalı çocukları için kitap, kırtasiye gibi yardımların doğrudan ayni nitelik taşımasına karşın bu yardımların yemek bedeli, taşıt gideri, yakacak bedeli, dikiş ücreti, mesken veya sağlık yardımı, öğrenim yardımı türünden nakitte olabileceği, bu tür somut biçimde belli edilmiş ihtiyaca yönelik yardımların ayni yardım olarak kabul edileceği ve prim hesabında dikkate alınmayacağına hükmedilmiştir.(Yargıtay 21. Hukuk Dairesi, 05.02.2007)” (Kaynak.malicozum/151-Ocak-Şubat 2019)
Sonuç;
Nakit olmayan ve ayni yardım olarak nitelendirilecek her yardım sigorta primine esas kazancına dâhil olup olmadığına, gelir ve damga vergisi açısından ise vergiden istisna olup olmadığına bakılması gerekmektedir. Bu sebeple işverenlerin çalışanlarına yaptıkları ayni yardımları söz konusu yasal mevzuatları titizlikle inceleyip yapmaları önem arz etmektedir.