top of page

Ekonomide Semptomatik Tedavi

Dünyadaki mevcut ekonomik sistemin bütün iyi niyetli ve olumlu yaklaşımlara ve uluslar arası çabalara  rağmen, her ülkenin lehine işlediğini ve avantaj sağladığını söylemek ne yazık ki mümkün değil.

Milletler arası kuruluşların 50 yılı aşkın bir süredir zengin ve fakir ülkeler arasında  farkın kapatılması için çaba sarf etmesi de maalesef ekonomik anlamda yangını söndürmeye yetmiyor. Küreselleşme olgusu, bazı ülkelerin lehine işlerken bazı ülkelerin durumunu daha da güçleştirmektedir. Özellikle de üretimin ülkeler arasında  eşitsiz paylaşımı ve gelir dağılımının dengesizliği, eğitim, sağlık gibi sosyal konulara da olumsuz yönde  yansımaya devam etmekte, üstelik giderek büyümektedir.

Dünyada devam eden yüksek enflasyon, gelir ve servet dağılımını giderek daha da bozulmasına yol açarken özellikle de sabit gelirlilerin satın alma güçlerini eritmeye devam ediyor. Enflasyonun kaynak transferine yol açması zengini daha zengin yaparken, fakir ise maalesef daha da fakirleşiyor. Tüm dünyada fiyat ve değer kavramları ileri düzeyde karışmaya başladı. Özellikle menkul ve gayrimenkullerde değerler şişerken sorun daha da büyük ve karmaşık hale gelerek analiz yapmayı zorlaştırıyor. Geleceğe dönük beklentiler de belirsizlikler atmaya devam ediyor ve rasyonel karar almak zorlaşıyor.

Küresel ekonominin gün be gün karmaşık bir hal alması, gün geçtikçe politik, sosyal, kültürel, ahlaki ve hukuksal alanlarda da sorunların meydana gelmesine davetiye çıkarıyor.

Yaşanan enflasyonun gelir artışından fazla seyretmesi, kendini hayat pahalılığı olarak her alanda gösteriyor. Küresel mal ve hizmet üretiminde tedarik ve barınma krizi haber bültenlerinin ana konusu haline gelerek ilk sıradan inmiyor. Mavi yakalılar ile beyaz yakalıların ücretleri yıllar sonra terse düşmeye başladı. Dünya küresel göçler ile karşı karşıya kalmak üzere.

Üstelik durumun bu denli vahametine karşı jeopolitik riskler de artmaya devam ediyor.

Genel olarak bizim gibi üretimi ithalata bağlı olan ve gelişmekte olan ülkeler, yaşanan tüm bu süreçten daha fazla etkileniyor. Yakın geçmişte yaşanan para bolluğu maalesef tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de tüketime dayalı büyüme modelinin yerleşmesine sebep oldu. Özellikle de ithalata dayalı ürünlerde tüketimin artması ve enflasyon sebebiyle mal ve hizmet ürünlerine zam gelecek korkusu hane halklarının gelirinin üzerinde harcama yapmasına neden oluyor. Enflasyonda atalet tüm toplumun bilincine kalıcı olarak yerleşmeye başladı.

Bilindiği üzere; borçla büyüyen ekonomilerde kişi başına milli gelir artışı sanaldır. Çünkü bu artışı sağlayan, ülkede yerel kaynaklara dayalı üretim değil, yabancılardan alınan döviz borcudur. Döviz borcu kur riskini de beraberinde getirdiğinden yabancı paralara karşı yaşanabilecek değer kaybı üretim girdilerinin pahalanmasına ve dolayısıyla da üretim maliyetlerinin yükselmesine yol açmaktadır. Üretim maliyetleri yükselmesi de ister istemez fiyatlara yansıyor ve tekrar enflasyon sarmalının büyümesine neden oluyor.

İthalata dayalı ekonomilerde büyüme ikiz açık denilen  (hem bütçe açığı hem de cari açık) sorun ile karşılaşmaktadır. Ülkemiz ekonomisinde de durum farklı değil.

Cari açığın finansmanı için yüksek miktarlarda dış borç alınması ülke risk priminin (CDS) yüksek kalmasına neden olduğundan, ülkenin borçlanma kâğıtlarının maliyetini hep yüksek oluyor. Keza “risk ne kadar yüksekse faiz de o kadar yüksek” oluyor.


Sonuç;


Kur, faiz, enflasyon sarmalında riskleri ortadan kaldıramadığınız ya da en azından azaltamadığınız bir ortamda çözümler hep “semptomik tedavi”* gibi oluyor. Hâlbuki kesin çözüm elde edebilmek için sonuçtan değil, nedenden yola çıkarak riskleri kaldıracak ya da azaltacak adımların atılması belki kısa vadede değil ama uzun vadede hastalığın tedavi edilmesi konusunda daha net sonuçların doğmasına katkı sağlayacaktır. Örneğin; risklerin düşürülüp doğrudan yabancı sermaye yatırımlarını Türkiye’ye çekerek üretimi ve ihracatı artırmak gibi.

 

 

*Semtomatik tedavi, hastalığı tam olarak tedavi etmeden hastalık belirtilerini ve bulgularını yani etiyolojisini ortadan kaldırmaya yönelik her türlü tıbbi tedavi. Hastanın konforu ve iyiliği için, genellikle belirti ve bulguların azaltılması hedeflenir.Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Semptomatik_tedavi Bağlantı: 04.02.2024 sat 21.43)


Not: Burada yer alan bilgi, yorum ve görüşler yatırım tavsiyesi niteliğinde değildir.

 

 

 

78 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page