top of page

Stagflasyon Değil Ama Stagflasyona Aday


Covid -19 hayatımıza girmeye başladığından beri dünya ekonomilerinde büyüme aşağıya, enflasyon yukarıya ivme kazanmaya başladı. Üstelik yaşanan bu ivme küresel bir sorun olmaya başladı.

Küresel ekonomilerin neredeyse tamamında fiyat istikrarı sağlanamıyor ve istihdam artırılamıyor.

Tüm bunlara paralel olarak Pandeminin de etkisiyle yaşanan ve 2022’de yaşanması muhtemel (hatta kesin gözüyle bakılan) tedarik zinciri darboğazları ve enerji krizi nedeniyle 1973’ te yaşanmaya başlanan 'Stagflasyon' (zayıf büyüme - yüksek enflasyon) döneminin tekrar hortlayabileceğinden korkuluyor.

Hatırlatmakta fayda var.”OPEC’ in 1973’te uygulamaya başladığı petrol ambargosuyla petrol fiyatları tarihi rekor seviyelere tırmanmıştı. Hızla artan enerji fiyatları tüm dünyada enflasyonun kontrolden çıkmasına neden olarak, birçok ülkede ağır ekonomik durgunluk ortamına enflasyon ve işsizlik oranlarının yıllarca yüksek seviyelerde seyretmesine sebep olmuştu.

Stagflasyon, işsizliğin arttığı ve ekonomik büyümelerin yetersiz kalmasıyla birlikte, yüksek fiyat artışlarının görüldüğü ekonomik durumları ifade etmek için kullanılan bir terimdir. Kaldı ki stagflasyon  yüksek enflasyona rağmen ekonomik durgunluğunda meydana gelmesi ekonomilerde derin yaralar açılmasına neden olur.

Özetle Stagflasyon Kendini Nasıl Belli Eder:

  • İşsizlik Artar: Üretim kapasitelerinin düşmesi ile birlikte ekonomik durgunluk yaşanırken firmalar küçülmeye gider, ayakta kalmaya çalışan firmalar personel azaltmaya başlar.

  • Satın alma Gücü Zayıflar: Yüksek enflasyon artan işsizlik oranı tüketicinin satın alma gücünün zayıflamasına neden olurken tasarrufların erimesine, sabit giderlerin artmasına neden olur.

  • Ekonomi Durgunlaşır: Ekonomik göstergeler pozitif büyümeyi gösterse bile reel ekonomi küçülür. Tüketim harcamalarındaki azalma üretimde de yavaşlamaya neden olur.

  • Güven Ortamı Belirsizleşirken Yatırımlarda Azalır: Ekonomik durgunluğun yarattığı belirsizlik ve güvensizlik ortamı enflasyonun hızla artmasına ve yatırımların azalmasına hatta durmasına neden olur.

Bugün gıda fiyatlarında yıllık artışların yüzde 30 - 40 ları bulması, petrol fiyatlarının 100 dolara yaklaşması, doğalgaz ve kömür fiyatlarının 3 ile 7 kat artması, tedarik zincirine ev sahipliği yapan Çin gibi ekonomilerde yaşanmaya başlayan enerji sıkıntısı üretim aksamalarına neden olmaktadır.

Bu yüzden belki bugün yaşanan veya yaşanması muhtemel olay Stagflasyon değil ama Stagflasyona aday.”

Sadece adının anılması bile gelişmiş ülkelerde bile rahatsızlık verdiğine göre, Stagflasyon gerçekten yaşandığında gelişmekte olan ülkelerin durumu ne olur bir düşünün.

Merkez bankalarının ekonomiyi canlandırmak için yaratıkları para bolluğunun sonucu olarak enflasyonun yükselmesi kaçınılmazdı. Ancak bugün sıkılaşmadan bahsetmeye başlayan merkez bankalarının böyle bir operasyona başlamaları gelişen ülke paralarının zayıflamasına, enflasyonun daha da kötüleşmesine hatta sermaye akışları yavaşlayarak tersine dönmesine neden olacaktır. Sebebi ise Stagflasyon ucuz borçlananlar - özellikle de borç yükü yüksek gelişmekte olan ekonomiler için yıkıcı sorunlar yaratır.

Öncesinde yaşanan güçlü büyüme söylemleri ve ucuz finansmana erişim kolaylığı sonsuza dek elbet teki sürmeyecekti. Bugün enerji fiyatlarında yaşanan ralli Stagflasyon korkusunu da beraberinde getirdi.

Görünen o ki, “yaşanmaya başlayan tedarik zincirindeki kırılmalar, parası olanları bile istedikleri ürünleri almak için sıraya sokacak gibi görünüyor.”

ABD’de eski başkan Trump’ın yeni başkan Joe Biden’ın ekonomideki performansını 'Bunun adı Stagflasyon' diyerek eleştirmesi, Stagflasyon olgusunun tekrar hatırlanmasında etkili oldu. Kaldı ki merkez bankalarının neredeyse tümünün yaşanan enflasyonun 'geçici' olduğu söylemlerini bugün ağız birliği etmişçesine 'beklediğimiz kadar da geçici değil' şeklinde değiştirmeye başladıklarını görüyoruz.

Orta ve uzun vadede tedarik zincirinin kırılması ile birlikte yaşanabilecek fiyat şoklarıyla görülmesi muhtemel bir stagflasyon, merkez bankalarının çıkmazını daha da zorlaştıracaktır. Çünkü para arzına bağlı bu enflasyon ancak parasal sıkılaştırmayla düşürülebilir.

Enerji arzındaki daralma, enerji fiyatlarını tetiklerken bir yandan da meydana gelen fiyat artışı tüm ürünlerde enflasyona neden olacaktır. Bu da özellikle de enerji ithalatçısı gelişmekte olan ülkeler için ağır bir ekonomik yıkıma sebep olabilir.

Her problem gibi Stagflasyon ile mücadelede de başarılı olmanın en önemli koşulu, stagflasyona yol açan faktörlerin iyi teşhis edilmesinde yatmaktadır. Bilinen bir şey var ki tüm Stagflasyon dönemlerinin ortak bir noktası var: Enerji fiyatlarındaki yükseliş.

Tedarik zincirinin kırılmaya başladığı, enerji fiyatlarının tüm piyasaları olumsuz etkilediği bir dönemde merkez bankaları ekonomik iyileşmeyi yavaşlatmadan enflasyonla mücadele etmeye çalışmalıdır.

Umarım ki ekonomi tarihine 1929 buhranı gibi çağımızın ekonomi bunalımı olarak niteleyebileceğimiz Stagflasyon gelmez.

Şu anda hafif bir esinti gibi kendini hissettirmesi ile korkuya sebep olan Stagflasyonun, bir kasırgaya dönüşmeden önüne bir set çekilir de tüm dünya ekonomileri rahat bir nefes alır.

Faydalı olması ümidiyle

“Her gününüz bir önceki günden güzel olsun”

3 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page